Bazı şeyler var ki hiçbir ücret onun karşılığı olamaz. Ancak bağışlayarak değerini korur. Bu yüzden Madam Curie mesela keşfettiği Radyum elementini Amerika’dan gelen sanayicilere satmayı ret edip insanların acılarını azaltmak için Fransız hükümetine bağışladı.
Hayatta değerinin bilindiğine, hak ettiği yere geldiğine inanan bir tek insan bile görmedim. İnsanlar kendileri hakkında asla gerçeğe uygun bir imaj oluşturamazlar. Kendilerini her zaman olduğundan daha büyük görür ve herkesi buna inandırmaya çalışırlar.
Bizi engelleyen sınırlar ve duvarlar kafamızın içindedir. Bizim kendimizden başka engelimiz yoktur. Ancak yapabileceğimize inandığımız şeyleri yapabiliriz. Öyle ise bize düşen görev neyi yapabilip neyi yapamayacağımızı doğru ve gerçekçi bir şekilde tespit etmektir.
Hiçbir güç masumiyetin gücüne erişemez. Bir çocuk gibi saf, temiz, masum ve günahsız olun; bakın bakalım sizi yenebilirler mi? İsa peygamberin ne ordusu, ne askeri, ne hazineleri vardı. Önümüzdeki en büyük engel egomuz ve hiçbir gerçeğe dayanmayan kibrimizdir.
Nefsini yenmek kolay değil. O en kötü durumlardan bile kendine pay çıkarır. Yoksul, sefil, pejmürde, paçavralar içinde yaşayan filozof mukallidi birine Sokrates yaklaştı ve kulağına şöyle dedi: “Senin bu paçavralarının altında kendini herkesten üstün gören kibrini görüyorum”.